Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam41
Toplam Ziyaret710131
Hippiler ve Yippiler

Yol kenarında çiçek satan genç bir Hippi kız l Oklahoma l ABD l 1973

“Hippi” kelimesi, İngilizce’de “güncel olan”, “modaya uygun” anlamına gelen “hip” kelimesinden türetilmiş. 1950'lerde San Francisco, Los Angeles ve New York gibi metropollerdeki bohem sanatçıları temsil eden, onlara ilham veren “Allen Ginsberg”, “Jack Kerouac” gibi, sıradan anlatı değerlerini, alışılmış yaşam tarzlarını reddeden, geleneklere karşı duran, özgürlükçü düşünce ve ifade tarzını benimseyen entelektüel kimseler, Hippi diye adlandırılmış. 

Hippi terimi daha sonra, büyük ölçüde, o dönem, “San Francisco Chronicle” adlı bir gazetede köşe yazarlığı yapan “Herb Caen”in, köşe yazılarında Hippilere ve yaşam tarzlarına sık yer vermesi sayesinde, 1967 yılından itibaren, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve İngiltere de dahil olmak üzere, diğer tüm ülkelere yayılmış.

Hippi hareketi kısmen, ABD'nin Vietnam Savaşı'na katılmasına ve savaş boyunca işkence, tecavüz ve toplu infaz gibi sayısı belirsiz savaş suçu işlemiş olmasına muhalefet olarak ortaya çıkmış olsa da, “Hippiler”, "Yippiler" olarak bilinen aktivist yandaşlarının aksine, siyasetle pek meşgul olmamışlar, bir küstahlık olarak gördükleri hayatı istedikleri şekilde yaşamayı tercih etmişler.

“Yippiler” (Yippies) olarak adlandırılan “Uluslararası Gençlik Partisi” (YIP), Amerikan gençliği odaklı, savaş karşıtı, radikal ve devrimci bir hareket olarak, 31 Aralık 1967'de kurulmuş. Anti otoriter bir gençlik hareketi olan Yippiler, 1968'de bir domuzu ("Ölümsüz Pigasus") Amerika Birleşik Devletleri Başkanı adayı olarak göstererek, sosyal statükoyla alay etmişler.

‘Yippie'lerin bir akıma üyeliği ya da hiyerarşisi olmamış. Hareket, 31 Aralık 1967'de, New York'taki bir apartman dairesinde yapılan bir toplantıda Abbie HoffmanJerry Rubin, Nancy Kurshan ve Paul Krassner adlı aktivistler tarafından kurulmuş. Kendi anlatımına göre Yippi ismini, Hippi isminden esinlenerek olsa gerek, Paul Krassner icat etmiş. Neden Yippi? diye soranlara; Basın 'Hippi'yi yaratır da, biz 'Yippi’yi yaratamaz mıyız?" demiş.

Bilgi: Hippiler ve Yippiler, Encyclopedia Britannica’dan edinilmiş bilgiler ışığında yazılmış bir tanımlamadır!


kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunım Sayfası

Şiirlerle Şenlendik - 46. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 46. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin son bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

26 Şubat 2016, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 46 -Bitirirken

Tasarladık, düşündük, araştırdık; sıraya koyduk, yazdık, kontrol ettik ve sizlerin hizmetine sunduk 46 bölümlük yazı dizimizi.

Bildiğiniz gibi konusu şiirdi. Okundukça, duygulara yön ve can veren şiir…

Tek bir amacımız vardı ve var: Yaşanılan güzelliklerin sizlerle paylaşılması: Şiirler aracılığıyla, sizleri de ortak ettik, ortak etmek istedik güzelliklerimize.

Şair Nazım Hikmet adını ben ilk kez, köyümüzün yetiştirdiği en değerli, en yüce, en bilge insan Kâzım Abiden duydum: Kâzım Yalım’dan. Minnettarım.

Acı ama bir gerçeği daha itiraf edeyim: Liseyi bitirene dek, hiçbir Nazım Hikmet şiiri okumadım, okuyamadım. İnsanın kısacık hayatı için, ne kadar dramatik bir durum değil mi? Nazımın söylemiyle; çört vazmi! (Azerice bir deyim; “Vay bana!” anlamına geliyor.)

Benim için Nazım’ın şiirleri:

Kalbe atardamarla taşınan kandır; duygu yüklü…

Alınan soluktaki oksijendir; yaşanamaz onsuz…

İskelettir; bedeni ayakta tutan…

İnançtır; tüm değerlere saygılı…

Vicdandır; haksızlıklara duvar…

Emektir; alın teriyle yoğrulan…

Özgürlüğe koşar; mücadeleyle kazanılan…

Eşitliği savunur; ödevde ve hakta ayrımcılığı yadsıyan…

Dayanışmadır; tüm insanlarla omuz omuza…

Veysel’le buluşturur; toprakla haşır neşir…

Pir Sultan’ın isyanını hissettirir iliklerde…

Sarkık siyah bıyıklı süvari MUSTAFA KEMAL’İ, yeniden diriltir            benliklerde…

Pervasız duruşuyla, Bedrettin’i yoldaş eder…

Dalında seyredilmeyi bekleyen bir güldür; mis gibi kokan…

Meyve yüklü bir ağaçtır; yükünü sunmaya hazır…

Dağların doruğundaki suyu denize taşıyan bir ırmaktır…

Kılavuzdur; gerçeklere sırtını dönenlere…

Görmeyenlere göz, duymayanlara kulak, sessizlere çığlıktır…

Sevdadır, aşktır tüm güzelliklere…

Hayatın kendisidir, hayata anlam katar Nazım’ın şiirleri.

NOT: Konusu şiir olan ve 46 bölümden oluşan bu yazı dizimizi, elimizden geldiğince özenli bir şekilde hazırlayıp, siz değerli okuyucularımıza sunmaya çalıştık. Yanlışlarımız olmuşsa, dikkatsizliğimizden ve cahilliğimizdendir; affola… (SON)

Araştırma

Facebook insanı
dar görüşlü yapıyor!
Hüseyin Seyfi

Teknoloji iletişim alanında geliştikçe sosyal ağlar da çoğalıyor. Sosyal ağlar geleneksel düşünme biçimlerini yıkıyor. Gizli ve mahrem kalması özel bilgiler açığa çıkıyor. Olaylar karşısında insanların gösterdikleri tepkiler değişiyor, özellikle gençlerin olaylara karşı gösterdikleri merhamet, acıma, heyecan gibi duygular sosyal ağlar sayesinde alışılmışın dışına çıkıyor. Onları daha bencil kılıyor.

Dijital ortamda insanların olayları kavrayış ve algılayışları farklı.  

Facebook bunlardan biri. Facebook'a günde bir milyardan fazla giriş yapılıyor.

Facebook'un insan üzerindeki etkilerini ortaya koymak bakımından gelişmiş ülkelerde birçok araştırma yapılıyor. Bu araştırma sonuçlarından anlaşıldığına göre, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumlu olumsuz etkileri, kullanıldığı süreye, kullanım amacına bağlı olarak değişiyor. Uzun süreli kullanımların olumsuz etkilere yol açtığı biliniyor. Video oyunlar ve internet benzeri teknolojileri fazla kullanan çocukların fazla uyuma, obezite, karın ağrıları sorunlarına ek olarak beyin ve sinirsel gelişimi etkilediği ileri sürülüyor. Facebook'ta çok kalan çocuğun eğitim durumu olumsuz etkileniyor. Facebook'ta fazla ilgili insanda narsist davranışlar gözleniyor.

Başka bir araştırmanın  yaşlı ve orta yaş grubu insanların,  geçlerden daha mutlu olduğunu ortaya koyması da benzer sonuca varıyor. Facebook veya Instagram benzeri ağlar insanlarda yalnızlık duygusunu körüklüyor, sanal ortamda kendinde olmayanı başkalarının varlığı ile kıyaslayarak mutsuz oluyor. [Amy Molloy, The Telegraph]

Facebook insanı dar görüşlü yapıyor;

7. Ocak. 2016 tarihli, The Telegraph com' da Victoria Ward imzası ile yayınlanan bir yazıda verilen bir araştırmada, Facebook kullanıcıları kendi inanç ve fikirlerini başkaları ile paylaşarak doğrulayıp pekiştiriyor. İnsan, kendi inanç ve düşüncelerine uyanları arayıp bulmaya meyilli olduğundan, önyargılı, tartışmasız ve tekrar eden dönüşümler içinde kalıyor. The Proceedings National Academy of Sciences 2010- 2014 arası sosyal ağlarla ilgili insanlarla yapılan görüşmeden kullanıcılar, kendi ilgi alanlarında kutuplaşmaları ve ayrımcılığı besleyen,  pekiştiren topluluklarla bir araya gelme ve toplanma eğilimindeler. Çoğunlukla ön yargılı, asılsız, doğruluğu kanıtlanmamış söylentiler, şüpheye ve paronaya kışkırtıcılığına yol açıyor. Bilimsel içeriği olmayan bölük pörçük bilgiler, haberler, hızla sosyal paylaşımcılar arasında yayılıyor ve çoğunlukla kabul ediliyor.

Sosyal ağ kullanımı ve amacı yaşa, çevreye, eğitime ve kültüre bağlı. Suistimallere- kötüye kullanımlara açık bir alan. Doğru kullanıldığında yararları çok.

Internet ağları ceplere kadar girdi. Ülkemizde sosyal ağların kullanımın yaygınlığını belirtmeye bile gerek yok. Bu yüzden konu ile ilgili bilimsel araştırmaların yapılarak kamuoyunun bilinçlendirilmesi zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiş durumda.

[Victoria Ward,
The Telegraph
]

Hüseyin Seyfi