Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam127
Toplam Ziyaret808284
Şair Nedim Uçar

Şair Nedim Uçar
5 Ocak 1945 - 26 Kasım 2018

Doğanın görkemliliğini yakalamış, anayurdunu karış karış dolaşmış, anadilinin doğurganlığının farkına varabilmiş, az şair vardır, işte onlardan biri Nedim Uçar’dır.

Şair Nedim Uçar'ın şiirleri, nadir görülen bir berraklıkta parlar; sade ve yalın, kısa ve açık dizeler, duygusal derinlik ve içgörü içerir. 

Şair Nedim Uçar’ın şiirleri okuyanları, karlı dağlara, sığ ormanlara, sarp yollara, alçak ovalara, coşkun ırmaklara, buz mavisi sabahlara, gül kurusu akşamlara, menekşe moru gecelere, göz kırpan yıldızlara, dik ve derin kanyonlara, sığ vadilere, engin denizlere, hırçın şelalelere, yüksek tepelere, davet eder.

Şair Nedim Uçar, günlük rutinleri derin düşüncelere dönüştürme konusunda son derece mahirdi. Bu maharetiyle bize, şiirin görkemliliğe ihtiyaç duymadığını; en karamsar günlerden, en mütevazı ortamlardan, en sessiz anlardan ve hayatın en bilindik kavşaklarından şiir doğabileceğini gösterdi.

Şair Nedim Uçar’ın şiirlerini okumak, doğanın gerçeği fısıldadığı, inzivanın bilgeliği tetiklediği bir dünyaya adım atmaktır. Nedim Uçar’ın her şiir kitabı şiirseverler için bir hazinedir. O kitaplardaki şiirler okuyanları, zengin imgeler ve kafiyeli sözler eşliğinde, doğal, ulusal ve evrensel değerlere ulaştırırlar!

Şair Nedim Uçar’ın Şiir Kitapları

  • Öksüz
  • Yağmurla Geliyorum
  • Gül Kurusu Akşamlar
  • Göz Kırpan Yıldızlar
  • Yıldızlar Düşer Avuçlarıma
  • Gün Işığında Zaman
  • Dünya Bir Dostluk Bahçesi
  • Titreyen Sular
  • Yıldızlar Ellerimde Ufalır
  • Yeşil Vadiler
  • Gönlümün Irmakları
  • Buz Mavisi Sabahlar
  • Dizelerle Nasrettin Hoca
  • Sılaya Özlem
  • Yolda Geçen Bir Ömür

Şair Nedim Uçar’ın kimi şiir kitabı kütüphanemizde mevcuttur, isteyenlere ücretsiz ulaştırılır.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Taşlama Şiirler - Celalettin Ölgün

TAŞLAMA ÖZELLİĞİNDEKİ ŞİİRLER

Celalettin ÖLGÜN


Köyümüz halkı, ince eleştiri ve iğneleyici sözleri yerli yerinde kullanmada çok ustadır. Bu dalda en ünlü Topal Hüsne’nin (Çöl) çeşitli konularda söylediği taşlamalar, yakıştırmalar birer dörtlük te olsa, aradan uzun yıllar geçmesine karşın canlılığını korumaktadır. Bundan başka taşlama özelliği taşımasa da pek çok insanımız o gün yaşadığı olayı duygulu bir biçimde söyleyerek bu güne değin ulaşmasını sağlamıştır.

TOPAL HÜSNE (ÇÖL), Velav’ın eşi ve teyze kızıdır. Hüsne’nin bu güne ulaşan taşlamaları anlatım içeriği bakımından çok zengindir.

Kendisi için komşusu Döne’yi de katarak:

     Döne yüzünkuylu sürer zırığı
     Kıyıbirden getiremez boruğu
     İyi olsaydık kele Döne, alan olurdu
     Senininen benim gibi buruğu

     Zırık: Erkek eşek
     Boruk: Bir tür çalı, diken
     Buruk: Topal,
     Kıyıbir: Kayaltı ile Kızılağıl köyleri arasında bir yer
     Yüzükoyun: İniş aşağı

Döne’nin ekmek umması üzerine:

     Kele Döne bu kirmenin aslı ne
     Kürtoğlu derler de senin nesline
     Biliyom Döne ekmek istiyon
     Dezem oğlu gölge olmuyor üstüme

     Deze :Teyze

Kızı Topal Hacer’in buyur edildikleri Kayaltı Köyündeki düğüne gidişi ile ilgili:

     Davulun sesi de gelir yıraktan
     Astap geldi Avuç’unan Baraktan
     Daha ne duruyon Topal Hüsne
     Hacer kızın yatamıyo(r) meraktan

     Yırak: Irak, uzak
     Astap: Esvap, giysi
     Buyur etme: Davet etme, çağrılma

Kocası Velav’ın çobanlık yaptığı Cağşak köyünde bir kadına vurulması, ona  bahçenin tüm sebzelerini götürmesi üzerine:

     Velav’ın götünde bozuk bir Livar
     Çağşak’a yaradı bu sene ki hıyar
     Sana diyom sana Memmet Ağası
     Yaşı kırk oldu da çobanını ever

     Livar: Rovölver marka tabanca

Kocasına, iyi gün göstermediği için dertlenişi:

     Neynedim de tandırımı suladım
     Kötü kaderimi bu yıl sınadım
     İlahi Velav da gözün kör olsun
     Tavuk gibi tarlalarda tünedim.

Hasta olan koyunu için:

     Koyunumun anası var
     Yamızında alası var
     Kınamayın komşular
     Bu koyunun ölesi var

     Yamız: Sırt bölgesi

Komşusu Menevşe’den kocasını kıskanması üzerine:

     Tevir tevir şapkasının nakışı
     Öküzleri de çıkamıyo yokuşu
     İçin için korkuyom yarimden
     Öldürecek Menevşe’nin bakışı

     Tevir: Çeşitli
     Menevşe: Menekşe Ateş. Süleyman Ateş’in ebesi


Komşusu Duran’nın hasetliği ile igili

     Kapısını kaldırmadım aradan
     Havasını alamamış biti karadan
     Felek bizi komşu etme Duran’a
     Yıldan yıla kayıp olur sıladan

     Biti kara: Karacalı, ala
     Felek: Talih, kısmet

Topal Hüsne’ye ekin yolma ödüncü eden eltisi Selver’in hastalandım bahanesiyle tarlada akşama değin yatması üzerine:

     Doğrul Selver doğrul, ekin kurtuldu.
     Topal dizim çarık gibi sürtüldü
     Ekin kurtuldu, haberin olsun
     İçinde bir tutam teberiğin olsun

     Ekin kurtulması: İşin bitmesi
     Teberik: Numune, örnek
     Selver: Selver Çöl, Ayrancı’nın karısı. Ölümü: 1980.



Yorumlar - Yorum Yaz
Şiir Tanıtım Köşesi


Resim sanatçısı Özgür Yalım tarafından çizilmiş olan "Yaşamın Katli" isimli bu başyapıt resim severleri, insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik eder!
kosektas.net

Ateş ve Buz
Robert Frost

"Kimi der, dünya ateşle son bulacak
Kimi - buzdağına dönecek.
Arzuyu tattığım kadar,
Aklım ateşten yana olanlara kanar.
Ama iki kez son bulacaksa eğer,
Nefret hakkında yeterince bilgim var
Donarak batmak daha görkemli olacak,
Nefret ancak böyle son bulacak."

"Ateş ve Buz", XX. yüzyılın en ünlü Amerikan şairlerinden biri olan "Robert Frost"un bir şiiridir. 1920'de yayınlanan bu kısa ama etkileyici şiir arzu, nefret ve onlarla birlikte insanların yok oluş temalarını işliyor. "Robert Frost", son derece canlı ve özlü bir dil kullanarak dünyanın sonuna dair düşündürücü bir bakış açısı sunuyor.

Şiirin aslı dokuz dizeden oluşuyor, yani az kelimeyle çok şey söylüyor. İlk iki satırda "Robert Frost", "arzu" ve "nefret" kavramlarını dünyanın sonunun potansiyel nedenleri olarak düşünüyor. Ateşi, insanlığı yutabilecek tutkulu ve tüketen bir  istenç olan arzuyu temsil eden bir güç olarak sunuyor. Tersine, buzun insanlığı dondurup kontrol edebilecek soğuk ve yıkıcı bir duygu olan nefreti simgelediğini tasvir ediyor.

"Robert Frost", bu iki yıkıcı gücün potansiyel sonuçlarını tartışıyor. Ateşin yıkıcı gücünün hızlı ve hararetli bir yok oluşa yol açabileceğini, burada arzu yoğunluğunun teşvik görevi gördüğünü öne sürüyor. Öte yandan buzun kademeli ve amansız tahribatı, nefretin derin ve her şeyi tüketen doğasını temsil ediyor.

Son satırda "Robert Frost", gözlemlerini yansıtıyor ve hem ateşin hem de buzun dünyayı yok etme kapasitesine sahip olmasına rağmen, ateşle ilişkilendirilen arzunun daha tehlikeli olabileceğine ve muhtemelen yıkımın nedeni olabileceğine inandığını ifade ediyor.

Genel olarak, "Ateş ve Buz" insanlığın kendi kendini yok etme potansiyeline dair karanlık ve karamsar bir bakış açısı sergiliyor ve okuyucuları arzunun ve nefretin doğası ve bunların sonuçları hakkında düşünmeye bırakıyor.

"Ateş ve Buz" kısa ve açık bir dil kullanarak derin insani duyguları derinlemesine inceleyen, çok beğenilen bir şiir. "Robert Frost"un "arzu" ve "nefreti" temsil etmek için temel imgeleri ("ateş" ve "buz") kullanması şiire bir evrensellik duygusu getirerek okuyucuların kendi deneyimleriyle kişisel bağlantılar kurmasına olanak tanıyor.

Şiirin kısalığı da etkisini artırıyor. "Robert Frost", sadece dokuz satırda insanlığın potansiyel yıkımını özetliyor ve okuyucular üzerinde kalıcı bir izlenim bırakıyor. Şiirin özlü yapısı duygusal yoğunluğunu arttırıyor, çünkü her kelime anlam taşıyor ve genel temaya ve mesaja katkıda bulunuyor.

Üstelik ateş ve buzun yıkıcı güçleri arasındaki karşıtlık, okuyucuları arzu ve nefretle kendi deneyimleri üzerinde düşünmeye sevk ediyor. "Robert Frost"un bu duyguları keşfetmesi, kontrolsüz tutku ve kalıcı düşmanlığın tehlikelerine karşı bir uyarı görevi görüyor.

Dahası, "Robert Frost"un "Ama iki kez yok olacaksa eğer l Nefret hakkında yeterince bilgim var l Donarak batmak daha görkemli olacak l Nefret ancak böyle son bulacak" şeklindeki son cümlesinin muğlak doğası, daha derin bir yoruma davet ediyor. Bu, "Robert Frost"un hem arzunun hem de nefretin dünyayı yok etme potansiyeline sahip olduğunu düşündüğünü, ancak nefretin yıkıcı gücünü kabul edecek kadar iyi anladığını gösteriyor.

“Ateş ve Buz", az sözle çok şey anlatması, arzu ile nefretin derinlemesine araştırılması, okuyucuları insan doğasının karanlık yönleri üzerinde düşünmeye teşvik etmesi bakımından, güçlü ve düşündürücü bir şiir.

Kaynak: Literature English

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası