Aktif Ziyaretçi | 1 |
Bugün Toplam | 19 |
Toplam Ziyaret | 591072 |
Internet’te hakkında yok denecek oranda bilgi* bulunan, Çağatay Edebiyatı temsilcilerinden Şeyhzâde Atâyî’nin bilinen tek eseri, biri kaside**, 259’u da gazel*** olmak üzere, toplam 260 şiirden oluşan Dîvân’dır. Dîvân’ın günümüzde sadece bir örneği var, o da Rusya’da, “Saint Petersburg Asiatic Museum”, diğer bir adıyla “Doğu Bilimleri Müzesi”ndedir.
*** Çağatay Edebiyatı şairlerinden Şeyhzâde Atâyî᾿nin hayâtı hakkında yeterli bilgi yoktur. XV. yüzyıl Özbek şairi, yazarı, dilbilimcisı ve ressamı Nizamüddin Ali Şîr Nevaî’nin “Mecalisü᾿n-Nefâyis” ve “Muhakemetü᾿l-Lugateyn” adlı eserlerinde Atâyî hakkında çok az bilgi yer almaktadır! Bilgi kaynağı: “academia.edu”
** Kaside, önce Arap edebiyatında görülen daha sonra Türk edebiyatına geçen bir nazım şeklidir
* Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir
Gazel aşk, sevgi konularında, kaside övgü amaçlı yazılır.
Şeyhzâde Atâyî’den bir Gazel
Sevgilinin boyunu servi ağacına benzetmek halka adet oldu,
fakat, irem bahçesinin fidanı ile adi küçük bir devin ne alakası var!
Güzellik ülkesini sevgi ve vefa ile fethettin ki,
güzellik ülkesi padişahın adalet ve ihsanı ile bâkî kalır!
Şeyh-Zâde Atâyi Divânı
Doç. Dr. Filiz Meltem Erdem Uçar
Karahanlı ve Harezm Türkçelerinin devamı olarak Timurlular devrinde zengin bir yazı dili hâline gelen Çağatay Türkçesi, ilk eserlerini XV. yüzyıl başlarında vermeye başlayıp Nevâyî ile klasik şeklini almıştır. Bilime ve sanata önem veren, şair, sanatçı ve bilim adamlarını saraylarında himaye eden bir anlayışın hüküm sürdüğü ortamda oluşturulan bu eserler, klasik Çağatay edebiyatının oluşumuna zemin hazırlamıştır.
Çağatay edebî dilinin şekillenmesinde önemli katkıları olan şairlerden biri de Atâyî’dir. XV. yüzyılın ilk yarısında açık, anlaşılır bir dille kaleme aldığı Dîvânı’nda klasik edebiyatın zenginliklerini, mazmun ve inceliklerini ustalıkla işleyen şair, geleneksel halk kaynaklarından da yararlanmış; halkın yaşam tarzını, duygu ve düşünce dünyasını yansıtan atasözü, deyim ve halk söyleyişlerine yer vermiştir.
Atâyî’nin Dîvân’ının dil özellikleri ve söz varlığı bakımından incelendiği bu çalışmanın Türklük bilimi alanına katkı sunacağı düşünülmektedir.
ISBN 6057898456
|
İletişim, sorunları çözmek için en iyi araçtır. Yukarıdaki belge ya da kosektas@kosektas.com e-posta adresi aracılığıyla bizimle iletişim kurabilirsiniz. kosektas.net
Vahdettin ŞEN - 1953 Köşektaş doğumlu. İlköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini ilçesi Hacıbektaş'ta, öğretmen okulunu Kırşehir'de okudu. Emekli öğretmendi. Yazdığı şiirlere tüm Köşektaşlıların ortak duygularını yansıttı. Büyük bir duygu, anlam ve içerik yoğunluğu vardır şiirlerinde. Köşektaş’ı ve insanını, arı ve berrak, anlaşılır ve özgün bir dille anlattı. Onu, 6 Aralık 2009'da kaybettik, özlemle anıyoruz!
Yararımız olsun yurda
Çalışmaya işe geldik
Mevsimler karışmış burda
Yaz beklerken kışa geldik.
Heycandan çarpıyor yürek
Verdiler bir kazma kürek
Çantalarda peynir ekmek
Köyden koşa koşa geldik.
Söylenen her söze kandık
Burada hayat güzel sandık
Çok çalıştık az kazandık
Alta düştük tuşa geldik.
Kimi dağıttı yuvayı
Kimi yitirdi davayı
Kimisi aldı havayı
Biz buraya boşa geldik.
Bilmem niçin nasıl niye
Çocuklar gelmez haneye
İşten çıkıp meyhaneye
İçtik içtik coşa geldik.
Ne gündüzü ne gecesi
Okunmaz yazmaz hecesi
Her yerde duman bacası
Çok çalışıp hoşa geldik.
Her millet kendi içinde
İşte böyle bir biçimde
Yabancıların içinde
Sıralandık beşe geldik
Umudumuz yarım kaldı
Emeğimi kimler çaldı
Gurbet bizi bizden aldı
Geri döndük başa geldik.
Hayalda mı düşte miyim
Baharda mı kışta mıyım
Amele mi usta mıyım
Hayallerden düşe geldik.
Sanma devran böyle döner
Biri iner biri biner
Beyler yedi birer birer
ŞEN OZAN’ ım dişe geldik.
Vahdettin ŞEN