Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam147
Toplam Ziyaret695403
Göremediğimiz Tüm Işıklar

Göremediğimiz Tüm Işıklar
Anthony Doerr

Göremediğimiz Tüm Işıklar, insan davranışı hakkında düşündürücü ve duygusal açıdan yankı uyandıran bir hikaye arayan herkesin mutlaka okuması gereken bir eser. Doerr'ın sıra dışı anlatımı ve büyüleyici karakterleri, okumayı bitirdikten sonra bile uzun süre sizi terketmeyecekler.

Göremediğimiz Tüm Işıklar, Anthony Doerr'in, II. Dünya Savaşı sırasında Paris'te yaşayan, Fransız Marie-Laure LeBlanc ile genç bir yetim olan Alman Werner Pfennig'in hikayelerini iç içe geçiren büyüleyici ve duygusal bir roman. Savaş ilerledikçe Marie-Laure ile Werner’in yolları beklenmedik şekilde kesişiyor, ikisi de savaştan bir an önce kurtulmak için çaba sarfediyor ve bu, insan ruhunun hayal edilemeyecek zorluklara rağmen dayanıklılığına vurgu yapıyor.

Doerr'in anlatısı zengin ve çağrıştırıcı; hem işgal altındaki Paris'in güzelliğinin hem de Nazi Almanyası'nın vahşetinin canlı görüntülerini resmediyor. Savaşın çapraz ateşinde kalanların hayatlarına hakim olan korkuyu, belirsizliği ve umudu ustaca yakalıyor.

Marie-Laure'un hikayesi cesaret ve azim hikayesi. Körlüğüne rağmen dünyayı olağanüstü bir özgüven ve beceriyle dolaşıyor. Onun sarsılmaz ruhu, bize en savunmasız bireylerin bile içindeki gücü hatırlatan bir ilham kaynağıdır.

Werner'in hikayesi ahlaki karmaşıklık ve kurtuluşla ilgili. Şiddeti ve gücü yücelten bir toplumda büyüyen Werner, savaşın zulmüne tanık olurken vicdanıyla boğuşuyor. Onun anlayış ve şefkat yolculuğu, insani bağın gücünün bir kanıtıdır.

Romanın doruk noktası hem yürek parçalayıcı hem de umut vericidir; çünkü karakterlerin yolları çok önemli bir anda kesişir. Doerr bize, ezici karanlığın karşısında sevginin, nezaketin ve insan ruhunun kalıcı gücü hakkında derin bir mesaj bırakıyor.

Göremediğimiz Tüm Işıklar, insan davranışı hakkında düşündürücü ve duygusal açıdan yankı uyandıran bir hikaye arayan herkesin mutlaka okuması gereken bir eser. Doerr'ın sıra dışı anlatımı ve büyüleyici karakterleri, okumayı bitirdikten sonra bile uzun süre sizi terketmeyecekler.

kosektas.net

Göremediğimiz Tüm Işıklar, Anthony Doerr
ISBN: 9786259918570

Şiirlerle Şenlendik - 46. Bölüm

ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 46. BÖLÜM

"Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin son bölümünü
siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz!
kosektas.net

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

26 Şubat 2016, Cuma

Şiirlerle Şenlendik, 46 -Bitirirken

Tasarladık, düşündük, araştırdık; sıraya koyduk, yazdık, kontrol ettik ve sizlerin hizmetine sunduk 46 bölümlük yazı dizimizi.

Bildiğiniz gibi konusu şiirdi. Okundukça, duygulara yön ve can veren şiir…

Tek bir amacımız vardı ve var: Yaşanılan güzelliklerin sizlerle paylaşılması: Şiirler aracılığıyla, sizleri de ortak ettik, ortak etmek istedik güzelliklerimize.

Şair Nazım Hikmet adını ben ilk kez, köyümüzün yetiştirdiği en değerli, en yüce, en bilge insan Kâzım Abiden duydum: Kâzım Yalım’dan. Minnettarım.

Acı ama bir gerçeği daha itiraf edeyim: Liseyi bitirene dek, hiçbir Nazım Hikmet şiiri okumadım, okuyamadım. İnsanın kısacık hayatı için, ne kadar dramatik bir durum değil mi? Nazımın söylemiyle; çört vazmi! (Azerice bir deyim; “Vay bana!” anlamına geliyor.)

Benim için Nazım’ın şiirleri:

Kalbe atardamarla taşınan kandır; duygu yüklü…

Alınan soluktaki oksijendir; yaşanamaz onsuz…

İskelettir; bedeni ayakta tutan…

İnançtır; tüm değerlere saygılı…

Vicdandır; haksızlıklara duvar…

Emektir; alın teriyle yoğrulan…

Özgürlüğe koşar; mücadeleyle kazanılan…

Eşitliği savunur; ödevde ve hakta ayrımcılığı yadsıyan…

Dayanışmadır; tüm insanlarla omuz omuza…

Veysel’le buluşturur; toprakla haşır neşir…

Pir Sultan’ın isyanını hissettirir iliklerde…

Sarkık siyah bıyıklı süvari MUSTAFA KEMAL’İ, yeniden diriltir            benliklerde…

Pervasız duruşuyla, Bedrettin’i yoldaş eder…

Dalında seyredilmeyi bekleyen bir güldür; mis gibi kokan…

Meyve yüklü bir ağaçtır; yükünü sunmaya hazır…

Dağların doruğundaki suyu denize taşıyan bir ırmaktır…

Kılavuzdur; gerçeklere sırtını dönenlere…

Görmeyenlere göz, duymayanlara kulak, sessizlere çığlıktır…

Sevdadır, aşktır tüm güzelliklere…

Hayatın kendisidir, hayata anlam katar Nazım’ın şiirleri.

NOT: Konusu şiir olan ve 46 bölümden oluşan bu yazı dizimizi, elimizden geldiğince özenli bir şekilde hazırlayıp, siz değerli okuyucularımıza sunmaya çalıştık. Yanlışlarımız olmuşsa, dikkatsizliğimizden ve cahilliğimizdendir; affola… (SON)

Sefiller


Sefiller
Victor Hugo

Victor Hugo'nun "Sefiller"i adalet, kurtuluş ve insanlık durumu temalarını inceleyen klasik bir roman. Devrim sonrası Fransa'nın arka planında geçen hikaye, aralarında eski mahkum Jean Valjean ve acımasız Müfettiş Javert'in de bulunduğu çeşitli karakterlerin hayatlarını konu ediyor. Zengin anlatımı ve sosyal yorumuyla roman, ahlakın karmaşıklıklarını ve daha iyi bir toplum arayışını araştırıyor.

"Sefiller", Victor Hugo'nun onlarca yıla yayılan ve 19. yüzyıl Fransa'sındaki çeşitli karakterlerin hayatlarını araştıran destansı bir romanı. Hikaye, şartlı tahliyeyi bozan ancak kefaretini nezaketle bulan eski bir mahkum olan Jean Valjean'ın etrafında dönüyor.

Romanda aynı zamanda fuhuşa zorlanan anne Fantine ve Valjean'ın hayatıyla iç içe olan kızı Cosette de tanıtılıyor. Müfettiş Javert, katı bir adalet duygusuyla amansızca Valjean'ın peşine düşüyor.

Anlatı ilerledikçe Paris'teki Haziran İsyanı gibi tarihi olayların içinden geçiyor. Aşk, fedakarlık ve adil bir toplum için mücadele temaları romana nüfuz ederek "Sefiller"i insan doğasının ve toplumsal normların güçlü bir incelemesi haline getiriyor. Hugo'nun sosyal yorumlarıyla birleşen karmaşık olay örgüsü, derinliği ve duygusuyla okuyucuları büyüleyen ilgi çekici bir doku yaratıyor.

"Sefiller" derin sosyal yorumları, karmaşık karakter gelişimi ve karmaşık ahlaki temaların araştırılması nedeniyle bugün olmuş hala tutkuyla okunuyor. Dikkate değer yönlerden biri, Victor Hugo'nun devrim sonrası Fransa'da hüküm süren toplumsal adaletsizlikleri tasvir etmesi. Roman, sert ceza sisteminin, zengin ile fakir arasındaki büyük uçurumun ve işçi sınıfının mücadelelerinin bir eleştirisi niteliğinde.

Hugo'nun karakterleri toplumun farklı yönlerinin simgesi ve her biri insanlığın bir yönünü temsil ediyor. Jean Valjean, sert bir eski mahkumdan tutkulu bir yardımsevere uzanan yolculuğunda, kurtuluş olasılığını ve şefkatin dönüştürücü gücünü somutlaştırıyor. Müfettiş Javert ise adaletin esnek olmayan arayışını temsil ediyor ve hukuk sistemindeki ahlaki ikilemleri vurguluyor.

Romanın yapısı, ara ve ayrıntılı açıklamalarıyla Hugo'nun topluma panoramik bir bakış sunma yönündeki daha geniş amacını yansıtıyor. Örneğin, Waterloo Muharebesi ile ilgili ara açıklama, hem tarihsel bir ara bölüm hem de baskıya karşı daha geniş bir mücadele için bir metafor görevi görüyor.

Hugo kitabında ayrıca dini ve felsefi unsurları da bünyesinde barındırıyor, geleneksel ahlaki değerleri sorguluyor ve ilahi lütfun insanın kurtuluşundaki rolünü araştırıyor. İdealist devrimci Marius'un tasviri, toplumsal yapıların birey üzerindeki etkisini tasvir ederek anlatıya katmanlar katıyor.

"Sefiller", zaman ve kültürler arasında yankı bulma yeteneği nedeniyle edebi bir şaheser olmayı sürdürüyor. Romanın kalıcı geçerliliği, adalet, aşk ve daha iyi bir toplum arayışı gibi eskimeyen temaları keşfetmesinde yatıyor ve bu onu düşündürücü ve kalıcı bir edebiyat eseri haline getiriyor.

Britannica l French Literature