Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam42
Toplam Ziyaret710630
Hippiler ve Yippiler

Yol kenarında çiçek satan genç bir Hippi kız l Oklahoma l ABD l 1973

“Hippi” kelimesi, İngilizce’de “güncel olan”, “modaya uygun” anlamına gelen “hip” kelimesinden türetilmiş. 1950'lerde San Francisco, Los Angeles ve New York gibi metropollerdeki bohem sanatçıları temsil eden, onlara ilham veren “Allen Ginsberg”, “Jack Kerouac” gibi, sıradan anlatı değerlerini, alışılmış yaşam tarzlarını reddeden, geleneklere karşı duran, özgürlükçü düşünce ve ifade tarzını benimseyen entelektüel kimseler, Hippi diye adlandırılmış. 

Hippi terimi daha sonra, büyük ölçüde, o dönem, “San Francisco Chronicle” adlı bir gazetede köşe yazarlığı yapan “Herb Caen”in, köşe yazılarında Hippilere ve yaşam tarzlarına sık yer vermesi sayesinde, 1967 yılından itibaren, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve İngiltere de dahil olmak üzere, diğer tüm ülkelere yayılmış.

Hippi hareketi kısmen, ABD'nin Vietnam Savaşı'na katılmasına ve savaş boyunca işkence, tecavüz ve toplu infaz gibi sayısı belirsiz savaş suçu işlemiş olmasına muhalefet olarak ortaya çıkmış olsa da, “Hippiler”, "Yippiler" olarak bilinen aktivist yandaşlarının aksine, siyasetle pek meşgul olmamışlar, bir küstahlık olarak gördükleri hayatı istedikleri şekilde yaşamayı tercih etmişler.

“Yippiler” (Yippies) olarak adlandırılan “Uluslararası Gençlik Partisi” (YIP), Amerikan gençliği odaklı, savaş karşıtı, radikal ve devrimci bir hareket olarak, 31 Aralık 1967'de kurulmuş. Anti otoriter bir gençlik hareketi olan Yippiler, 1968'de bir domuzu ("Ölümsüz Pigasus") Amerika Birleşik Devletleri Başkanı adayı olarak göstererek, sosyal statükoyla alay etmişler.

‘Yippie'lerin bir akıma üyeliği ya da hiyerarşisi olmamış. Hareket, 31 Aralık 1967'de, New York'taki bir apartman dairesinde yapılan bir toplantıda Abbie HoffmanJerry Rubin, Nancy Kurshan ve Paul Krassner adlı aktivistler tarafından kurulmuş. Kendi anlatımına göre Yippi ismini, Hippi isminden esinlenerek olsa gerek, Paul Krassner icat etmiş. Neden Yippi? diye soranlara; Basın 'Hippi'yi yaratır da, biz 'Yippi’yi yaratamaz mıyız?" demiş.

Bilgi: Hippiler ve Yippiler, Encyclopedia Britannica’dan edinilmiş bilgiler ışığında yazılmış bir tanımlamadır!


kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunım Sayfası

Çocukluğumuzun türküsüydü “Beyaz Atlı”.

Çocukluğumuzun türküsüydü “Beyaz Atlı”.

“Beyaz atlı şimdi geçti buradan / süvarisi can evinden vurulmuş.”
Yüksel Özkasap dokunaklı sesiyle söylerdi.
Almancıların gurbet hüzünlerinin sokaklarımıza taşan ağıtlarıydı bir bakıma.
Ama o vakitler her yer gurbetti ve hepimiz nasibimizi alıyorduk bu türküden.
Türkü, gösterişsiz, bakımsız, tek tük insanların geçtiği sakin caddelerde inlerken; hayalimiz devreye girerdi. Beyaz bir atın üstünde, karşı tepelerden, heybetlice geçip giden bir adam canlanırdı zihnimizde.
Beyaz atın sırtındaki adam, bazen bilmediğimiz, tanımadığımız bir yabancı; bazen de kendimiz olurduk.
Türküde anlatıldığına göre, beyaz atlı “can evinden vurulmuş” biriydi. Bu, bizimle aynı kaderi paylaşmak demekti.
Aslında ne beyaz bir at vardı, ne de sırtında süvarisi.
Ama türkü çalıyordu, bizse “can evinden” vurulmuş kimseler olarak dolaşıyorduk ortalıkta.
“Can evimizden” kim vurmuştu bizi, niçin kendimizi böyle hissediyorduk bilmiyorum.
Dahası, bilinmeyen bir hasreti vardı türküde bahsi geçen beyaz atlının.
Öyle derin, öyle onulmaz bir hasret ki, dağları, taşları eritiyordu.
Bu da, içimizde fokur fokur kaynayan dünyanın aynısıydı.
Neye, kime duyulduğu belli olmayan; hüzünle gariplikle; kimsesizlik, çaresizlik ve “arkasızlıkla” beslenmiş bir hasretin aynısı.

Beyaz atlı, kendimiz değilsek bile, kesin bizim gibi birisiydi.
Beyaz atlının türküde anlatılan her durumu bizi anlatıyordu. Bizi kendine çağırıyor, bizi beyaz bir atlı yapıyordu.
At, güçtü çünkü; uzakları yakın ederdi; dağları, ovaları aşar giderdi.
Küçük bir dünyanın içine kapanıp kalmış bireyleri olarak, böyle bir şeye ihtiyacımız vardı.
Bizi, henüz hayaliyle bile tanışmadığımız yeni dünyalara ulaştıracak; içimizde ne kadar “gariplik”, ezilmişlik, çaresizlik duygusu varsa hepsini bir çırpıda ortadan kaldıracak sihirli bir şeydi ihtiyacımız olan.

Türkü ilerledikçe, yollarını kara dumanlar bürüyordu beyaz atlının.
Hayatın engelleri, zorlukları, mücadeleleri başlıyordu.
Bizse bu dramatik durumun da sevdalısıydık ve hayatla, önümüze dikilecek zorluklarla savaşmaya hazırdık.
Peşine takılmış gidiyorduk beyaz atlının.
Her ne yaşıyorsa biz de yaşıyorduk aynısını.

“Elleri elime değmez olaydı / Gözleri gözümü görmez olaydı / Bu gönül o gönülü sevmez olaydı / Beyaz atlı şimdi geçti buradan.”

Elleri elimize dokununca yüreğimizi titreten; gözleri gözlerimize değince de içimizin bütün hücrelerini ayağa kaldıran duygulara yabancıydık, tanımamıştık henüz.
Ama anlıyorduk ki, kara sevda da hayatın diğer zorluklarına dâhildir ve yaşanması gerekir.

Sonrası malûm.
“Beyaz atın süvarisi yorulmuş.”

Sonunda bugünlere, insanımızın yorgun ruhunun üstünde tüten dumanlara geliyoruz.
Lüks kafelerin, parıltılı, albenili “mekânların” yorgunlarına her sokak başında rastlamak mümkün.
Gürültüye teslim olmuş bir anaforun içinde elbette “beyaz atlının şimdi buradan geçtiğini” kimseler duymayacak.
“Dünyanın bütün hazlarını aynı anda ve yalnızca ben yaşamalıyım.” diye bağıranlar, beyaz atlının duygularına yabancıdırlar.

Ama beyaz atlı ısrarla, “şimdi buradan” geçmeye devam ediyor.

Kamil Aydoğan

 

 

Muhtarlık Destek Grubu
Gruba Katılım Talebi

Gruba katılmak için aşağıdaki bu sembole  tıklayabilir veya aşağıdaki QR kodunu telefonunuzun kamerasına okutabilirsiniz.

Resime TıklayınızKameranıza Okutunuz

Richtlinien für die Nutzung des WhatsApp Logos und ...

Köyümüzün görsel olarak daha da güzelleştirilmesi, köyümüzdeki mevcut mekanların bulundukları durumdan kurtarılarak çağdaş bir görünüme kavuşturulması, mevcut sorunların çözülmesi ve daha birçok konuda, duyarlı köylülerimiz tarafından fikir tartışmaları yürütülmekte.

Muhtarlığın sahip olduğu cüzi bütçeyle bunların üstesinden tek başına gelmesi mümkün olmayacağından, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimin hemen ardından, yeni seçilen köyümüz muhtarı ile ekibine somut destek sağlamak amacıyla, bir WhatsApp Grubu oluşturduk. 
Muhtarın ve ekibinin bilgisi dahilinde oluşturduğumuz ve “Muhtarlık Destek Grubu” adını verdiğimiz bu grubun tek bir amacı var, o da, köyümüze ait demirbaş ve değerlerin korunmasına ve yapılacak tüm faaliyetlere düzenli bir şekilde destek sağlamak! Muhtarlık Destek Grubu, tamamen gönüllü katılım esasına dayalı bir gruptur, ticari hiçbir amacı yoktur!

Başlangıçta samimiyetlerine inandığımız, gönüllü köylülerimizle oluşturduğumuz bu gruba, sunacağı öneri ve somut katkılarla, köyümüzdeki değişim sonrası oluşmuş olan coşku ve hevesi güçlendirmek isteyen, Köşektaş sevdalısı herkes katılabilir.

Gruba üyelik, etkin katılım ve somut katkı gerektirir: Gruba katılacak herkes, gerek imece usulü yapılacak çalışmalara bizzat katılarak, gerek maddi destek sağlayarak, bu sorumluluğu yerine getirebilir!

İşte gerçekleştirilmelerini isteğimiz faaliyetlerden bazıları:
 
♦ Köyümüz ve çevresini çöp illetinden kurtaracak, mutfak atığı dışındaki atıkların belirlenmiş bir yerde ayrıştırılarak toplanmalarını sağlamak amacıyla caydırıcı ve teşvik edici metodların geliştirilmesi, köyümüz insanının çevreye karşı olan duyarlılığını artıracak bilgilendirici ve ödüllendirici çalışmaların yapılması.

♦ Çağdaş donanımlı; oturma ve hoş vakit geçirme mekanlarının oluşturulması. 

♦ Toplantı, eğlence ve bilgilendirme anlarının; festivaller ve çalıştayların düzenlenmesi.

♦ Köyümüzde ihtiyaç duyulan yolların kilitli taş ya da asfaltla kaplanmalarının sağlanması. 

♦ Köyümüzü daha da güzelleştirecek projelerin üretilmesi; temizlik, bakım, onarım, ağaç budama gibi ihtiyaç duyulan çalışmaların rutin hale sokulması.

♦ Köyümüzün kültürünü, yetiştirdiği değerlerini; resim ve müzik sanatçılarını, şairlerini, yazarlarını, ürettikleri eserleri tanıtacak bir mekanın oluşturulması.

♦ Internet erişimini yaygınlaştırarak dijital dönüşümün sağlanması.

♦ Doğal enerji tedariğinin gerçekleştirerek köyümüze sürdürülebilir kazanımların sağlanması.

♦ Köy yönetimindeki yenileşim ve şeffaflığın sağlanması ve böylece muhtarlığın bir rant kapısı olarak görülmesinin önüne geçilmesi.

İl Özel İdaresi’nden ve köylülerimizden sağlanacak destekle, bu faaliyetleri gerçekleştirmek işten bile değil!

Köşektaş Köyü Muhtarlık Destek Grubu