Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam25
Toplam Ziyaret706268
Şiir Tanıtım Köşesi


Çanakkale'de Mustafa Onbaşı
Hüseyin Seyfi

"Çanakkale`de Mustafa Onbaşı" adlı bu seçkin şiiri siz ziyaretçilerimize sunmaktan kıvanç duyarız!
kosektas.net

Bizim topçulardı
yukarı cepheden
ateş eden,

çok gecikmedi
onlar da
karşılık verdi,

akşam olunca
ortalık kararınca
toz duman arasında

bilmem bizimkiler
bilmem onlarınkiler
anlayamadık
karanlığın içinden

dedi,
arkadaşlar,

sen yaralanmişen
kan sızıyor yeninden

gördüm ki
bir kolum
tam dirseğimden
...

eh
dedim,
ben
de
yaralanmişem

baktım,
yere düşen
elim,
toprak sıkıyor,
belki de
öfkesinden

Hüseyin Seyfi

Köşektaş Kayası I

Fotograf: Celalettin Ölgün

ÖYKÜ VE SÖYLENCELERİMİZ

KÖŞEKTAŞ KAYASI

Celalettin ÖLGÜN

Köşektaş`a adını veren kaya, köyün kuzey  kıyısındadır. Tek  katlı ev büyüklüğünde bir kaya ve yanında bir metre çapında top biçiminde başka bir taş kütlesidir. Söylencelere göre: büyük  kaya  “deve”, küçüğü de onun yavrusu yani “köşeği” dir. Son yıllara kadar  her iki kaya yan yana  iken zaman zaman Köşek`in yuvarlanarak Ahmetli bahçelerine indirildiği olmuştur. Büyük kayanın çok yakınına evler yapılmış hatta bu ev sahipleri kayaların çevrelerini gübrelik durumuna sokmuşlardı.

Anlatıldığına göre köyün kurulduğu yer, Körçeşme, Göllüpınar, Ortaçeşme gibi birçok pınarın kaynadığı çayırlık, yeşillikli dolayısıyla da geçen kervanların dinlenmek için konakladıkları, develerini otlatıp karınlarını doyurdukları bir alanmış.

Zaman içinde burada konaklayan kervandan bir deve ile yavrusu kaçmış. Sahibi tutmak için koşmuş, arkasından yalvarmış, bağırmış, boşuna. Kervancı ermiş biri olmalı ki; kaçıp giden deve ile yavrusuna,     

“Olduğunuz yerde taş olasınız” diye kargışı vermiş. Kargışı tutmuş ki deve büyükçe bir kaya parçası, köşeği de yuvarlakça bir taş olmuş. Yüzyıllar boyu anlatıla gelmiş bu söylence; buraya yerleşen halkın köyüne ad olmuş.         

“Köşektaş Kayası`nın çevresi şu an talan edilmiş durumdadır. Son yıllara değin çevresindeki ev sahiplerince kül, ahır gübresi dökülerek kirletilmişti.               

Kaya, kendine zarar verenlerden öcünü aldı diye anlatılır.     


Köşek: Bir yaşından küçük deve yavrusu.



Yorumlar - Yorum Yaz
Kitap Tanıtım Köşesi


Sahip Olmak ya da (Var) Olmak
“Eğer ben olduğum gibiysem ve sahip olduğum şey değilsem, kimse beni kimlik duygumdan mahrum bırakamaz!”

Sahip olmak ya da (var) olmak, iki zıt varoluş biçimi ve Erich Fromm'un temel sosyo psikolojik çalışması.

Fromm, keskin bir kalemle, canlı bir kelâmla yazıyor; basiret yeteneği ve metnin güncelliği şaşırtıyor!

Fromm, “Bir insan kendisini sahip olduklarıyla ya da ne olduğuyla değil, kim olduğuyla tanımlayabilmeli!”, diye başlıyor ve ekliyor:

"Bir insanın peşinde olduğu amaç 'sahip olmak' olduğunda, o insan sahip olduklarını korumak, hatta daha da arttırmak isteyeceği için kıskanç, korkak ve aldatıcı olur!

Fromm devamla; “Açgözlülük ya da doyumsuzluk, tüm dünyayı yutma arzusuna dayanır; bir bakıma, şişeye bağımlı ebedi bir bebekliktir! Avanta peşinde koşmak insanları müptela, hatta saldırgan yapar, varlığa dönüş yolunu bulamazlar, çünkü onların hayata tutunabilmelerinin tek yolu bu yoldur, istikametleri aynı istikamettir!” diyor!

1933 yılında, Nazi baskısından kaçarak Amerika’ya sığınan Erich Fromm, Amerika'nın en etkili psikanalistiydi, yazılarında hümanist bir ahlakı temsil etti. [Britannica]

Sahip Olmak ya da (Var) Olmak konusuna güdülenmesi, Ortaçağ’ın mistik düşünürü Eckhart von Hochheim (Mistisizmin ana temsilcisi olan bir ilahiyatçı ve filozoftu) ile Karl Marks arasındaki bağlantıyı bulmaktı. Bu teşebbüsü sonrası Fromm, Marks'ın fikirlerinin Sovyet rejiminde sapkın olduğunu tesbit etti. Kitapları çok sayıda sattı ve tüm dünyada tanınmasına katkı yaptı. [Britannica]

Erich Fromm'un "Sahip Olmak ya da (Var) Olmak" adlı kitabının Türkçe, Almanca ve İngilizce PDF sürümleri burada:

Türkçe  DeutschEnglish
TıklaKlickeClick





kosektas.net
Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası